ANKARALI_YASİN_06
  Gelenek ve Göreneklerimiz
 

          Peygamber'imizin yaptığı,söylediği, ya da yapmayı, uygulamayı öğütlediği şeylere uymaya İslam dininde "sünnet" denilmektedir.
          Dinimiz de Sünnet geleneğinin köklü oluşunun bir başka gerekcesi de, Peygam-ber'imizin bir rivayete göre sünnetli doğmuş olduğu inancından kaynaklanmaktadır.  Bu nedenle her erkek Çocuğunun hayatının en önemli anılarından biri, sünnetinin yapıldığı gündür.

         Erkek çocuklar daha ziyade İlçemiz ve Köylerinde üç ile yedi yaşlarında sünnet edilmektedir. Bir ailede yaşları birbirine yakın birden fazla erkek çoçuk olduğu zaman ortalama bir yaşta hepsi için merasim yapılır,Bu arada üç yaşındaki çocuklarda bazen sünnet ettirilmektedir.
           Zengin aileler sünnet çağındaki öksüz ve fakir aile çocuklarını da kendi kerdi çoçukları ile birlikte hayır için sünnet ettirerek, gururlarını kırmadan onların sünnet masraflarını da karşılamaktadırlar.

           Düğün sahibi sünnet merasiminin yapılacağı tarihten en az on gün öncesinden, yakın akrabaları başta olmak üzere, diğer tanıdıkları ile birlikte eş, dost ve komşularını, ya kendisi bizzat veya yakın akrabalarından birini (elçi) tayin ederek,uzak yerlerde olan akraba ve tanıdıklarına davetiye göndermek suretiyle merasime davet ederler.

           Davetiyelerin bir kısmı sünnetin dini yanını;

Ey Muhammet Ümmeti
Hz. Peygamber sünneti
Müslümanların güzel adeti
Zamanımız geldi sünnet olacağız
Hz.Muhammed'e ümmet olacağız

mısralarıyla vurgularken, diğer bir kısım davetiyelerde de çocuğun babasının (babası yoksa annesi veya dedesinin) ağzından veya sünnet olacak cocukların ağzından:

Başımıza koyduk bir Fes
Aniden olduk Prens
Korkmuyoruz Sünnetci Amca
Törenimize uygun kes
Bu mutlu günümüze
Gelsin buyursun herkes

Sünnet Sünnet Dedilir
Başımızın etini yediler
Eğer Sünnet olmasan
Sana kız yok dedilir

dörtlükler veya benzeri geleneksel dörtlüklerle sünnete davet eder mahiyet taşır.

           Vezirköprü merkezinde ve bazı köylerinde Düğün sahibi sünnet olacak çocuğun yatak ve yorganını önceden diktirerek hazırlar.daha sonra sünnet elbisesi , ayakkabısı, v.b.eşyaları alınır.Sünnetin yapılacağı oda ile çocuğun yatacağı oda hazırlanır.Çocuğun yatacağı odaya önceden diktirilip hazırlanan yatak ve yorganı getirilip yerleştirilerek oda süslenir.

           Bu arada yemek hazırlıklarına başlanır. Yemek düğün sahibinin maddi durumuyla orantılıdır. Maddi durumu iyi olanlar kurban keserek etli sulu (mevsimine göre patetes, kuru fasülye, nohut, patlican v.b.) yemeğin yanı sıra pirinç veya bulgur pilavı , makarna ve tatlı gibi yiyecekler ikramda bulunulur. Ancak Günümüzde artık işin pratiği düşünülerek genellikle Vezirköprü merkezinde ve bazı köylerimizde döner,pirinç pilavı,ayran ve tatlı gibi yiyecekler ikram edilen yiyecekler arasında yer almaya başlamıştır.
           Maddi durumu iyi olmayanlar ise mevlit esnasında sadece şeker veya şerbet ikram etmekle yetinirler.
           Sünnet düğünü yaz aylarında ve genellikle Vezirköprü ve köylerinde önceden perşembe günleri davul ve zurnanın (bazen zurna yerini klarnete bırakır.) köye getirilip çalınmasıyla başlardı.Uzak yerlerden yatılı olarak gelen misafirler köylüler tarafından evin oda sayısının durumuna göre paylaşılarak misafir edilirler.Sünneti yapacak kişinin işin ehli,özellikle diblomalı olmasına dikkat edilir ve bu kişi hoca ili birlikte sünnetin yapılacağı gün davet edilir.
           Genellikle ilçe merkezimizin yanısıra diğer bazı köylerimizde sünnet edilecek çocuk ve arkadaşlarının yanısıra çocuğun, süslenen arabalara bindirilerek gezdirilir.Artık tüm hazırlıklar tamamlanmış sünnetin yapılacağı an gelmiştir.Bir taraftan eğlence devam ederken, diğer yandan da çocuğun sünnet edileceği oda sünnet olacak çocuğun ailesi tarafından hazırlanır.Bu arada çocuğun iç çamaşırları yakınları tarafından çıkartılarak sünnet entarisi çocuğa giydirilir.
           Sünnet elbisesini giyen çocuk yakın akrabaları (babası, Amcası, dayısı v.b.) ve diğer misafirler tarafından cesaret verici sözler söylenerek Hocayla birlikte odaya alınır.Vezirköprü ve Köylerinde kirve olma adeti olmadığı için çocuk genellikle amcası ve dayısı tarafından tutulur.
           Bir taraftan Hoca ve odadaki çocuğun yakınları aynı zamanda odaya yakın olan misafirlir tekbir getirirken, sünnetçi de sünnet işini tamamlar. Sünnetçi tarafından kesilen sünnet derisi düğün sahibine verilir.Düğün sahibi sünnet derisini evin bahçesinde temiz bir yere çukur kazarak toprağa gömer. Sünnet işlemi tamamlanır tamamlanmaz çocuğun yakın akrabaları ve davetliler, çocuğa çeşitli hediyeler (para, altın, oyuncak v.b.gibi) verildikten sonra, Şayet sünnet düğünü mevlitli ise müzik kesilerek evin başka bir oda-sında mevlit okunmaya başlanır.Mevlit meresiminden sonra da bütün davetlilere ve misafirlere yemek ikram edilir.
          İlçemizin bazı köylerinde yukarıdaki örf ve adetlerimize ilave olarak yağl   
                        Asker Uğurlama

         Yüce Türk Milleti'nin tarihinde ve hayatında önemli bir yer tutan askerlikle ilgili olarak, askere gidiş ve dönüşte, İlçemiz ve köylerinde birtakım örf ve adetler bulunmaktadır.
          İlçemiz ve köylerinde, askerlik çağına gelmiş bir erkeğin askere gitmesi, doğum ve sünnetten sonra üçüncü mürüvvet olarak değerlendirilir. Bu durum aynı zamanda anne ve babasının en büyü mutluluk tablolarından birisidir. Vezirköprü ve köylerinde, askere gitmesine 15-20 gün kalan gençler, yakınları tarafından (özellikle köylerde) her akşam topluca davet edilirler. Asker adaylarına en güzel yemekler ikram edilir. Asker adayı gençler, misafir oldukları evde tatlı sohbetler ederler ve aynı yerde askerlik görevi yapabilmeyi dilerler. Askerlik sevk pusulasını almış olan gençler, köylerde hoparlörlerle ilan edilerek herkesin köy meydanında veya köy camisi önünde toplanmaları istenir. Toplanan yaşlı-genç, kadın-erkek ,çoluk-çocuk herkesten helallık alınır;sağlıkla gidip gilinmesi için hep birlikte dualar edilir.Ayrıca asker adayı gençler, yakın akrabalarının evlerini askere gitmeden bir gün önce veya aynı gün ziyaret ederler.Ziyaret edilen akraba evinin büyükleri, asker adayının cebine gizlice, harçlık yapsın diye maddi durumuna göre para koyarlar.Asker adayı büyüklerin ellerinden öperek helallık diler ve oradan ayrılır.
          Yine İlçemiz ve köylerinde askere gidecek gencin evine tanış, akraba ve komşular hediyelerle ziyarete gelirler. Asker dönüşünde de asker görme amacıyla yakın dost,akraba ve komşular tekrar ziyarete gelirler.Bu defa askerin getirdiği asker sigarası, kına ve sabun gibi hediyelerden gelen ziyaretçilere takdim edilir. Askerden dönen gençlerin aileleri, dönüşü takip eden ilk gece veya bir gece sonra mevlit okuturlar. Adakları varsa keserler. İkramda bulunurlar.
          Son yıllarda Vezirköprü'de askere gidecek gençler ve arkadaşları, eğlenceler düzenlerler; davullu,zurnalı konvoylar oluşturup cadde ve sokaklarda gezerler; daha sonra otobüs yazıhanelerinin önlerine giderler; güle oynaya gençler askere uğurlanırlar.  
ı güreşler de tertip edilir. 

HALK MUTFAĞI
Toplumların yemek çeşitleri mutfaklarında kullandıkları  malzemeleriyle  benzerlik  ve  çeşitlilik  gösterirler.Dünyada ilk yemek kitabı Romalılar zamanında basılmıştır. Türkçe olarak bilinen ilk yemek kitabı  ise  1844  yılında Mehmet Kamil tarafından derlenen ve basılan "Melceüt Tababin" dir.
Vezirköprü'nün beslenme biçiminde Kuru fasülye, Nuhut,  Mısır,  Üzüm yaprağı, Buğdaydan üretilen aşlık, yarma-bulgur  ağırlık kazanmaktadır. Vezirköprü mutfağı  et, pirinç  ve  hamurlu  yiyeceklerle  çeşitlilik  göstermek-tedir.  Kaz, tavuk, ördek ve hindi gibi kümes hayvanları Vezirköprü ve köylerinin geleneksel  beslenmesinde  önem-li  bir  yer  tutar. Kaz pilavı, tirit, kaz çevirmesi, tavuk kızartması  kümes  hayvanlarından  yapılan   yemeklerdir. Yumurta  en sık kullanılan öğün geçiştirme yiyeceğidir. Kır otlarından yemek yapma, çeşitli biçimlerde yararlanma alışkanlığı da yaygındır. Kaldırayak, madımak, pancar, nünük gibi bitkilerden kavurma,  yada  çorba  yemekleri   yapılır.
           Vezirköprü merkezinde özellikle pazar günleri pide yapımı alışkanlığı vardır. Buğday ekmeği yaygın  olarak yapılır,Mısır ekmeği buğday ekmeğine göre yaygın değildir.
YÖRENİN   BELLİ   BAŞLI   YEMEKLERİ
OYMAAĞAÇ KEBABI

Adını verdiği Oymaağaç köyünde yapılan "Oymaağaç kebabı" Mayıs-Kasım ayları arasında yapılarak hem sıcak hem soğuk olarak yenir. Oğlak etinden yapılan kebap Vezirköprü'nün en eski damak zevkinden biridir.Kebap özel yapılmış bacada Kebap odasında yaklaşık 3-4 saat'de büyük bir özenle çevrilerek pişirilir.Aynı anda 5 oğlağınçevrilerek pişirilmesi sonucu eriyen yağlar bir kapda toplanır. Kebap odasına gelen herkes tiridine banarak büyük bir zevke yer. bu kebap asırlardır geleneksel bir yemek olarak yaşatılır.

MISIR ÇORBASI
     Dövülmüş  Mısır haşlanır.Üstüne  bolca  süt  katılır.Kinzi, yağ, çok ince doğranmış  soayrı bir kapta kavrulur.Ocaktan indirilen çorbanın üstüne gezdirilir.Bir başka şekilde de haşlanan mısır yarması yoğurtla karıştırılarakta yenir.

HALUÇKA
     Katı şekilde yuğrulan hamur açılarak ince ince küçük dikdörtgen pirizması  şeklinde  kesilerek haşlanır. sudan alınır. Yine  bir  miktar  hohut  haşlanır. Haşlanan hamurun ve fasülyenin bir miktar suyunda hamur ve nohut pişirilir.Genellikle Vezirköprü  ve Köylerimizde  kaz kesilip pişirilirken haluçka çorbası kazın yağlı suyuyla
pişirilir. Küçük parçalara ayrılmış tavuk eti veya kaz eti içine atılır. Baharat, biber ,salça ayrı bir kapta kavrulur üzeri-ne ilave edilerek haluçka çorbası servise hazır hale getirilir. Zaman zaman acuk veya kiren ekşise haluçka  çorbasına ilave edilerekte servis yapılabilir.

BAKLALI YAPRAK DOLMASI
     Malzemeler:    200  gr.  et.  300  gr.  bakla. 1 çay bardağı buğday yarması, 1 çay bardağı sıvı yağ, 2 orta boy  soğan,  bir  çorba kaşığı nane. 1 tatlı kaşığı tuz, 1.5 su  bardağı  su, 1  demet  may-donoz, limon, yarım kilo üzüm yaprağı.
     Yapılışı :  Yarım saat sıcak suda bekletilip kabukları soyulmuş olan baklalar ince ince doğranır. bir kaba  konur. sırayla ince ince doğranmış  et , buğday yarması , yağı rendelenmiş soğanlar, nane, reyhan biberleri, tuzu  ince kıyılmış maydonozu  hepsi karıştırılır. 1.5 su bardağı suyla salça sulandırılır. içine karıştırılır.Bunların hepsi  çiğ  olarak yapılır.Birbirine karıştırılan malzemeler yapraklara sarılarak bir tencereye konur. bir saat pişirilerek servis yapılır.

LAHANA SARMA 
      Malzemeler :  1  kase  pirinç , 1 kase bulgur , 3 orta baş soğan, karabiber, pul biber, nane, maydonoz ve lahana yaprak.
     Yapılışı : Soğanı doğrayıp zeytinyağında pempeleşinceye kadar kavrulur. Ardından bir kaşık salça  ile  tekrar kavrulur.Daha sonra pirinç konulur bir dakika kaynatılır, ardından bulgur konur 1 çay bardağı su ilave edilir. Tencerenin  kapağı kapatılır. Daha sonra üzerine nane, karabiber, kırmızı pul biber, maydanoz ve tuz ilave edilir. Ocağın altı kısık ayarda pişirilir. Kaynadıktan sonra elde edilen karaşımdan kaşıkla az az olmak üzere yaprağa teker teker sarılır.Tencereye dizilir. Kısık ateşte pişirilir.Pişmesine az kala zeytinyağı ilave edilir.Tam suyunu çekmeden ocağın altı kapatılır. Soğuk veya ılık olarak servis yapılır.

KAZ PİLAVI
      Tüyleri yolunup iyice temizlenen kaz yeteri kadar  büyüklükte  bir  kazanda  üzerini  su  ilave edilerek pişirilir.Pişen kaz kazandan alınarak bir tepsiye kızartılmak üzere konur.Kazanda kalan kazın suyuna bulgur salınarak pişirilir.Pişen pilavın kabarması ve kendine gelmesi için ateşten alınarak ağzı kapatılır ve bir havluya sarılır.
     Şayet kaz asılarak pişirilmişse tavada biriken kazın yağı, kaz iyice kızarıp  asıldığı  bacadan  alındıktan  sonra mevcut ateşte iyice yakılır ve normal su içerisine bulgur salınarak pişirilmiş olan bulgur pilavının  üzerine  yavaş  yavaş dökülür.Yanmış yağ pilav üzerine döküldükten sonra pilav tellenir, böylece yağın iyice pilava karışması  sağlanır
ve servise hazır hale getirilir.

KAZ ASMASI
      Tüyleri yolunup  iyice  temizlenen  kaz  ocaklığı  bulunan bir odanın bacasına,ocaklıkta ateş yakıldıktan sonra asılır.Yanan ateşe belli bir mesafede asılı bulunan kaz bir kişi tarafından  oklava  veya  benzeri  bir şeyle yavaş yavaş çevrilir.Bu işlem yaklaşık iki saat sürer.Bu süre içerisinde kaz mükemmel bir şekilde kızarır ve eri-yen yağı altına konan tavada birikir.Kaz asılı bulunduğu bacadan alınır ve hazır bulunanların ortasında doğranır.Biriken yağla bulgur pilavı pişirilir ve böylece servise hazır hale getirilir.

VEZİRKÖPRÜ'DE KATIKLA YAPILAN YİYECEKLER

         Daha önceki yıllarda Vezirköprü ve Köylerinde araştırma yapan, kendisi de Vezirköprülü  olan  araştırmacı Hayrettin İVGİN' in bu konulardaki  yaptığı çalışmalar Türk Folkloru Dergisinde ve Size Dergisinde yayınlanmıştır. Vezirköprü'de katıkla yapılan yiyecekler hususundaki çalışma aşağıya çıkarılmıştır.

         Herkesin süzme yoğurt dediğine Vezirköprü'de "KATIK" adı verilir. Katıkla yapılan yiyecekler, Vezirköprü ve çevresine özgü bir nitelik taşır.

KATIK BÖREĞİ
     Buğday yarması akşamdan ısıtılır ve yaklaşık  12  saat  suda  kalır. Su yarma hizası kadar konur.Yarma suda şişer.Eğer şişen yarmanın üzerinde su  birikirse  bu  süzülerek atılır. Katığa  bu  yarma ile birlikte bolca kıyılmış dorak  ve maydanoz da katılır.İyice karıştırılır.İçine yeterince tuz ve  zeytinyağı  da  katılır. Hazırlanan bu karışım, tereyağı ile iyice yağlanmış tepsiye 1,5 - 2 cm. kalınlığıhda dökülür.Odunla ısınan fırına  ya da 

elektrikli fırına verilir. Üstü  kızarırsa  fırından  çıkarılır  ve  tepsi  boşaltılır. Ters  çevrilerek  tepsiye  konur  ve  yeniden  fırına verilir. Bu tarafı da kızarırsa  fırından  çıkarılır  ve  tereyağı ile yağlanır.Dilim dilim ve dört köşe kesilir.Bunlara sam-sa adı verilir.Samsalar  bir  kenarı 10  cm. olan  eşkenar  dörtgen biçiminde dilimlerdir. Bir başka  tepsi  yada  tabağa konup servis yapılır. Samsalar servis yapılmadan önce kendi  buğusu  ile  yumuşasın  diye  üstüne bir kapak örtülür. Yaklaşık 10 - 15 dakika kapak böreğin üstünde durur. Eğer böyle yapılmazsa samsalar sert olur 6 kişilik  börek için,  yaklaşık 750 gr. yarma,  850 gr. katık, bir demet  dorak, bir demet  maydanoz,  bir  çay  bardağı  zeytinyağı   gerekli-dir. Bu karışım yaklaşık l m. çapında tepsiye dökülür. atık  böreği  fırına   bakraçla  götürülür. Fırına  girerken  karı-şım tepsiye boşaltılır. Börek yaklaşık bir saatte pişer.
           Bu börek daha çok bahar ve yaz aylarında yapılır. Kimi zaman  kurutulmuş dorak da kullanılır.Börek Vezirköprü ' de daha çok çay ile birlikte yenir.

MEMECİK
      Katık, tuz ilave edilip çok az su katılarak un ile  birlikte  iyice  yoğrulur. Yufka  gibi  açılır.  Bunun  zuvalası  ufak olur.Saç üzerinde yufka gibi pişirilir. Kabarınca  saçdan  alınır. Bütün  zuvalaların   pişiriylesi   bitince, eritilmiş  tereyağı ile yağlanıp servis yapılır

KATIKLI EKMEK
     Un ile su normal tuz atılarak iyice yoğrulur.Kabarması beklenmez .Zuvalası ufak olur.Yufka gibi  açılır. Haçe saçda haşlanır, hemen indirilir. Bu ufak yufkanın yarısına katık ile maydonozdan oluşmuş  karışım  dökülür.

     Yufkanın öbür kanadı ile örtülür. Kızgın sacda arkası ve önü pişirilir.Hepsi bitince eretilmiş tereyağı  ile  yağlanır. Gerek memecik ve gerekse katıklı ekmek, çayla yada  karpuz, üzüm, kavun gibi yiyeceklerle birlikte yenir.

KATIK SÜNDÜRMESİ
           Katık kıyılmış maydonozla karıştırılır. Zeytinyağı veya tereyağı ile tavada sündürülür.  Sündürülen  bu  yiyecek sabah kahvaltısında çayla birlikte sıcak sıcak yenir.

         Vezirköprüye özgü 300 çeşit yemek derlenmiştir.

YAYLA KÜLTÜRÜ
     İlçemizin bazı köylerinde halen devam etmekte olan "yayla kültürü" konusundaki uygulamaları başlıklar halinde vermek istiyoruz.İlçemiz'in bazı köylerinde  yaylaya baharla birlikte çıkılmakta, güzün dönülmektedir.

YAYLAYA GÖÇ NEDENLERİ
      Yaylaya çıkan köylerimizden edinilen bilgiye göre; Yaylaya göç, Köylerde hayvancılığın gereği  olan  yeterli miktarda otlak ve meranın olmaması, Hayvanların ekili alanlara zarar vermesinin önlenmesi ve hayvancılık için yaylaların daha rahat ve elverişli bir ortama sahip olmasından dolayı yaylalara göç edilmektedir.

YAYLAYA GÖÇ HAZIRLIKLARI
      Yaylala çıkan köylerde, yaylaya çıkma hazırlıkları 15 gün öncesinden başlar.Bir hafta öncesinde ise. Yaylaya göç edecek hanelerden birer kişi yayla evlerinin  tamiri  için  yaylaya  gider. Yayla evleri ve hayvanların ağıllar tamir edilir.Bunun dışında yaylada ihtiyaç duyulacak malzemeler,yiyecekler, içecekler, yatak, yorgan gibi eşyalar  ve  diğer
gerekli eşyalar hazırlanır, eksikler görülür.

YAYLAYA GÖÇ TÖRENLERİ
     Yaylaya göç'te bir takım tören ve uygulamaların geçmişte yapıldığı sanılmakta, ancak günümüzde İlçemizin yaylaya çıkan köylarinde bu tip tören ve uygulamalara rastlanılmamaktadır.

YAYLAYA GÖÇ TÜRKÜLERİ
         İlçemizin yaylaya çıkan köylerinde, özellikle yaylaya göç sırasında söylenen türküler yoktur.Ancak genellikle bütün çocukların havalı olduğu bilinen türküleri çalıp söyledikleri görülmektedir.

YAYLALARDA YAPILAN ŞENLİKLER, EĞLENCELER
        Yaylalarda şenlik olarak çok özel bir şey yapılmamakla beraber, İlçemizin  Susuz  Köyü yaylasında,  yaylaya çıkıldığı gün boğa güreşleri tertip edilir. Aynı gün yaylada yenilir içilir, " Çıngırşak" oyunu genç erkek  ve kızlarca oynanır.Yine İlçemiz Boruk Köyü yaylasında ise daha değişik şenlikler ve eğlenceler tertip edilmektedir.

YAYLALARDA KONAKLAMA YERLERİ
        Yaylalarda konaklama yerleri genellekle iki tip olup, çadır ve kelik  şeklindedir. Çadırın  bir  metre  yüksekli ğinde sade taştan harçsız örülü duvarı ve üzerinde çadırı tutabilecek ağaçlardan çatısı vardır.Çadırın yerine naylonda kullanılmaktadır.İçerisi derinlemesine yaklaşık otuz sentim kazılarak rahat hareket etme imkanı sağlanır.Ayrıca içerisinde buzağıların kalabileceği bölme de bulunur.Kelik ise, Duvarları sade harçsız taştan örülü baraka usulü üzeri çatılı ve kiremit , çadır veya naylonla  kaplıdır.her hangi bir mimari özelliği yoktur.İçerisinde küçük buzağıların  kalabileceği bölmeler vardır.Çadıra göre daha geniş ve daha yüksektir.Dolayısıyla sıcak havalarda çadıra göre  daha  serin,
soğu havalarda ise daha soğuk olur.

YAYLALARDA GELENEK VE GÖRENEKLER 
        İlçemiz köylerinin yaylalarındaki gelenek ve görenekleri şu şekilde sıralayabiliriz;

a-) Yaylada sığır ve manda gibi hayvanlar için tutulan sığırtmaca her hafta yayık döven yaylacılar tarafından birer kaşık tereyağı verilir.Yağ toplama işini gelenek olduğu üzere sığırtmaç bizzat kendisi yapar. Bu  gelenek  sığırtmacın,daha dikkatli davranarak sığırları kurt ve diğer yırtıcı hayvanların tehlikesinden koruması için yapılır.

b-) Yaylada genellikle yaşlı kadınlar durduğu için her hafta köyden yaylaya  yayık  dövmeye  genç  kızlar ve gelinler gider.

c-) Yaylaya çıkıldıktan sonra 15-20 gün sonra köy halkının tamamı şenlik için yaylaya gider.evde sadece ihtiyarlar bırakılır.Yeni elbiseler giyilir.Yaylada bulunanlara da yeni elbiseler alınır.Bunun yanısıra yiyecek  ihtiyaçlarına takviye götürülür.Bu adete "Dernek"  adı verilmekte ve İlçemizin Boruk Köyünde uygulanmaktadır.

YAYLAYA GÖÇ VE DÖNÜŞ TARİHLERİ
        İlçemiz yöresinde Yaylaya genellikle mayıs ayı içerisinde çıkılır.Köydeki işlerin durumuna  göre  ve  gelişen şartlara göre ağustos ve en geç eylül ayı içerisinde yayladan inilir.Dönüş hazırlıkları olarak özellikle koyun ve keçiler daha önceden kırkılır.hayvanlar ve yünleri  derelerde  yıkanır.
        Eşyalar ve çadırlar toplanarak hayvanlara veya traktörlere yüklenir ve böylece yayladan inilir.

VEZİRKÖPRÜ'DE YAYLAYA ÇIKAN KÖYLER
        İlçemizde otlağı veya geniş merası olmayan köyler genellikle yaylaya çıkmaktadır.yaylaya çıkan köylerin  islerini şu şekilde sıralayabiliriz. Boruk, Elbeyi, Elaldı, Yeniçelik, Esenköy, Başalan, Kale, Paşaköyü, Halkahavli,  Kabalı,  Develan,  Meşeli,Arıca, Gömlekhisar, Özyörük, Kalekızılcaören, Kılıçgüney,Habibfakı, İncesu, Duruçay, Kırma,  İnkaya,  Aşağınarlı,
       Yağınözü,Yurddağı, Kapaklı, Susuz, Alan, Değirmendere, Darıçay, Belalan, Kızılkese, Çaltu, Yağcı, Tepeören, Ço-  rakdere  köyleri yaylaya çıkmaktadır.

 

 
 
  Bugün 18 ziyaretçi (26 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol